13 Eylül 2009 Pazar

tatilden notlar





Evet bes haftalik tatil sona erdi. Gecen hafta isbasi yapildi ama ne is basi (o ayri bir yazi konusu) Ilk bebisli tatilimiz nasil gecti? Beklenenden yorucu, neden mi? Idilcimin disleriyle dislendi tatilde ondan.

Biz duzenli gece uykusuna alismis simarik anne ve baba olarak gecede bes kere uyanmasina basta anlam veremedik. Duzeni degisti ama birkac gune kadar duzelir dedik. Ama maalesef halen suruyor bu durum. Her gece bes olmasa da 3 ve 5 olmak uzere en az iki nobetimiz var. Tam uykuya daldigimizda Idil aglamaya basliyordu sanki bilmis gibi. Sonra Idil uyanicak nasilsa diye biz uykuya dalamaz olduk. Uc ayi dolunca odasini ayirdigimiz minigimizle yine ayni odayi paylastigimiz icin her hareketinde uyandi uyanacak diye stres yasadik. Neticede ilk iki hafta boyle gecti. Bizim acimizdan cok dinlendirici bir tatil olmadi ama zaten anne baba olarak eskisi gibi dinlenmek imkansiz. En rahatladigimi dusundugum anlarda bile kafam geri planda bir idil programi calistiriyor, sunu soyle bunu boyle yapayim diye. Ebeveynlik 24/7 bir is, gonullu olmazsan olmuyor.

Ote yandan tatil Idil'ime cok yaradi. Boyu hizla uzadi, kilo artisi ehh ama bence en onemlisi motor, zihinsel ve duygusal gelisimi. Idil Bruksel'de anne baba anneanne ucgeninde buyuyor. Gunluk rutin bunlar ve disarida gezerken gordugu insanlar. Tam 5-6 civarinda farkindaliginin arttigi bir anda uzun bir sureyi 2.5 ve 9 yasindaki kuzenleri arasinda gecirince bakislari, dikkati, cikardigi sesler, hareketleri cok gelisti. Bu benim teorim ne kadar dogru bilemem ama bana sanki evde herkesi gozlemleyip bir tek kendisinin yuruyemedigini anladigi icin surekli ayakta durmak istiyormus gibi geldi. Ayaklarina bastirdigimizda mutluluk cigliklari atiyor, ziplayip adim atmaya calisiyordu.

Idilcim denizi, suyu cok sevdi. Zaten dogdugu gunden itibaren hergun banyo yapti kizim. Denizde nasil mutlu oldu, gulucukler sacti, bizi de mutlu etti. Deniz suyunu icmeye calisirken bizi cok guldurdu. Sari simidinin icinde katlanan gobusu ile kucuk buda gibiydi. Bir dahaki yazi iple cekiyorum, o zaman belki kolluklarla yuzer, pek aceleci gordum kendimi:-)))

Bu tatilde Idil'i ilk defa gece disari cikardik. Simdiye kadar uyku duzeni bozulmasin diye biz cikarken annemle evde birakmistik (yasasin anneanneler, babaanneler). Duzen bozulunca deneyelim dedik. Banyomuzu yapti, guzelce emdik sonra hop araba koltugu, hop hop deniz kenari yuruyus, cay muhabbeti. Aksan 8 ile 11 arasi disarda kaldik arabasinda uykuya daldi. Eve gelince uyandi emzirdim ve tekrar uyudu. Sonra gece uyanma rutini devam etti.

Artan ilgi ve dikkat bu tatilde yonunu bahcedeki ciceklere cevirdi. Buyulenmis gibi ciceklere bakan kizim, catiya uzanan begonvile bakmaktan ayri bir haz aliyor gibime geldi. Babasi her aksam uzeri onu ciceklerle konusmaya goturdu ama bizimki avuclayip kopararak agzina goturmeyi tercih ediyordu. Neyseki anne yapraklari yutmadan agzindan cikarmayi basardi (gece aklima "into the wild" filmi geldi, ya ben gormeden yuttuysa ve cicekler zehirliyse de fikri geldiyse de kovdum evhamlari)

Simdilik tatil notlari bu kadar (sozde organize bir anne olunup olaylara taze taze yazilacakti ama olmadi olamadi, olamiyor, benden super organize anne)


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder