2 Şubat 2011 Çarşamba

2011'den bir gitti geri kaldı 11


Ocak ayını da bitirdik. Elde avuçta ne kaldı, küçük mutluluklar diyelim, onları hatırlayalım.

Ocak ayının ilk haftası iki çocuklu oldum; İdil'in kuzeni Elena bizde kaldı. İdil 11 yaşındaki kuzeniyle öyle mutluydu ki, benim yüzüme bile bakmadı :-(( Elena'nın küpelerini, kolyelerini taktı, kazağını giydi, İdil büyüdüüü diyerek ortalarda dolaştı.

Uykuya yatmaya direnişe karşı da büyüme kozunu kullandık. Büyümek için uyumak lazım diye her uykudan uyanışta el ve ayaklarına baktık, büyümüş mü diye. Ben bakıyım ellerin büyümüş mü diye sorunca, ayaklar da diyerek ayağını burnuma dayıyor minik böcek.

15 ocakta, İdil ilk defa lazımlığa kaka yaptı ama arkası gelmedi. Kaka sinyalleri verince gel tuvalete gidelim kitabımızla önerilerimize ''no'' diyerek savuşturdu. No pressure!!! Bununla birlikte altına aldırmaktan hiç hoşlanmıyor son bir kaç aydır.

İdil uzun zamandır eline kitapları alıp kendince okuyordu. Şimdi de kendince kalem alıp yazı yazıyor. Ama boya kalemleri olmaz, babanın kalemi olacak. Ciddi bir yüzle oturup kalemin ucuyla noktalar yapıyor sonra sıkılmaya başlayıp kalem ucuyla kağıdı deliyor.

Ocak ayı küçük mutluluklarla doluydu ama bir hüzünle sonuçlandı. Babaannemizin köpeği Camilla öldü. İdil'in '' Camilla vieni qua'' (Camilla buraya gel) diye çığlıkları çektiğimiz video da kaldı. Bir daha gidişimizde Camilla orada olmayacak. Dile kolay 17 yıl beraberlik, ben bunun 15inde vardım. İdil de sonuna yetişebildi. Nerdeysen orada mutlu ol Camilla.



2 yorum:

  1. aman tanrim ne kadar buyumus! seker yerim onu.

    canim uzuldum :(

    YanıtlaSil
  2. Sagol Kirazcim. Uzucu ama hayat diyelim

    YanıtlaSil