1 Aralık 2010 Çarşamba

Anne direksiyon başına

Bugün direksiyon dersi almaya başladım. Senelerdir Brüksel toplu taşımacılığının ve benim tabanvayın nimetlerinden yararlandıktan sonra çocuklu hayat araba gerektirdiği için 1996'da alınmış ehliyetimi tedavüle soktum.

Ben ehliyet kursuna gittiğim zaman arabalar karbüratörlüydü, direksiyonu çevirirken ter içinde kalırdım. Airbag falan hak getire. (İhtiyar edebiyatı gibi oldu netekim ama öyle o yolda ilerliyoruz.) Şimdi her şey daha pratik, daha modern, daha güvenli.

Bunca yıldır kısa bir süre otomatik bir araba kullanma dışında pek bir deneyimim olmadı. Brüksel'de trafiği İstanbul gibi stresli olmasa bile araba kullanmak beni strese sokuyor. Bu nedenle bugüne kadar kafama pek takmadım araba kullanmaya. Ama İdil ile toplu taşımacılık karda kışta zor (bugün -7 derece) deyip elimi taşın altına koydum. 2 saat sonunda sağsağlim başlangıç noktamıza vardık. Anladım ki benim için sorun psikolojik blokaj. Kendime güvendiğim ve soğukkanlı davrandığımda işler yolunda. Pazartesi günkü ikinci derse kadar kendim kendime psikolojik doping yapacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder