26 Mayıs 2010 Çarşamba

Kısa kısa haberler 2

Boşlanmış, ihmal edilmiş bloguma yazmayalı bir ay olmuş, yuh sana tembel anne.

Saat 23:06'yı gösterirken suçluluk duygusu kıvranmaları içinde kısa kısa olsa da not düşmeli, bu gidişe bir dur demeli.

Mayıs ayı bu diyarda tatil ayı. Bilimum dini bayramlar var ama neden kim göğe yükselmiş, kim ermiş bilemiyorum, katolik sevgili de bilmedikten sonra kim takar (kızımıza vereceğimiz (!) dini eğitimin ilk ipuçları).

13-14 mayıs, 24 mayıs tatil aradaki bir haftayı da alınca al sana 10 gün nefes molası. Attık Idili, annemi arabaya düştük güney fransa yollarına, hedefimiz 1150 km ötedeki sahil kasabası Antibes.

Gidişte ve dönüşte konaklayarak toplam 4 gün yolda geçti. Lyon ve Dijon'da kaldık birer gece. Antibes kasbası Nice ve Cannes'a komşu, Monte Carlo da pek uzak sayılmaz dedik, fırsattan istifade ziyaret ettik.

Cannes film festivalinde birilerini görür müyüz diye bakındık, ben özellikle Bradangelina çiftine İdil aracılığıyla olta atarız diye umut etmiştim ama bu sene gelmemişler galiba. Gelseydiler şimdi kızımın celebrity arkadaşları olacaktı. garanti:-D

Neticede gezdik, gördük, geldik (resimleri yüklemek lazım). idil acıyan ve patlayan dişlerine rağmen çok uyumluydu maşallah tu tu tu. umarım hep böyle gezmeyi seven cocuk olur.

Gezerken hep içimden benim ülkemin de doğası bu kadar güzel, niye biz bu fransızlar gibi bakamıyoruz, değerlendiremiyoruz diye kızdım. Off ve de poff....

İdil araba koltuğunda rahat etti. Geriye dönük değil yola dönük koltuktu, içime başta çok sinmese de, bize dönük seyahat ederken daha mutluydu. Belçika'da geriye dönük koltuk bulmak almak sorun olunca, biz de isofix'le yetindik ama neticede memnunuz.

Yolda arabaları, trafik lambalarını sayıkladı durdu. Yeşil yandı, ayse tatile cıktı gibi anahtar kelime oldu.

Papağan halleri tam gaz. Artık hem türkçe hem italyanca kelimeleri tekrar ediyor. Türkçe halen daha ağır bassa da, her kelimeyi iki dilde de anlıyor.

Bana bazen anne bazen mamma diyor, babamız hala baba daha papa'lığa terfi edemedi.
Anneanne ise anaais ya da nonna.

Söylediği kelimeleri yazmam lazım yoksa unutuyorum.

Tatilde önce 5 mayısta rutin kontrole gittik, aşı olduk (menenjikok) simdi sadece bir karma aşı kaldı yapılacakç Birde isteğe bağlı hepatit ve su çicegi. Doktor su çiceğine pek yanaşmıyori geçirse daha iyi olur diyor, bence de. hepatit aşısını yaptırmaya karar verdik.

Boyumuz tatilden önce 80 cm kilo ise 10 kiloyu geçmişti. Sanırım deniz havası iyi geldi uzamışız. Giderkne uzun gelen pijamalar tam oluyor. Nasıl da büyüyorlar.

Birde öpmeyi öğrendi, canı isterse konduruveriyor birer tane. Ama istemezse no no no diyor başını iki yana sallayarak.

Uyku gözümden akıyor (sabah altı gibi kalk borusunu çalıyor bu aralar İdil hanım), kısa kısa derken biraz uzun oldu galiba.

Uyumadan iki sayfa da Elif Şafak'ın Şehrin Aynaları'nı okumaya çalışmalı. Kitap sardı ama geceden geceye 2ser sayfadan nereye kadar???

Bonne Nuit

7 yorum:

  1. Ben de hep ayni seyi dusunuyorum yurtdisindayken, bu akdar ihtimam gostersek biz ne harikalar yaratiriz turizm sektorunde diye ama yapacak bisey yok.
    İdilcigim :) celebrity arkadaslar kismina koptum :) her gezmeyi sevsinler evet, size iyi tatiller Meltemcigim.

    YanıtlaSil
  2. ne güzel uzun bir seyahat olmuş, tebrikler:)

    YanıtlaSil
  3. merhaba tesadüf okudum yazılarınıızı 7.5 aylık kızımın kafa şekli ile ilgili araştırma yaparken rastladım size mümkünse sizden bilgi alabilirmiyim.idilin kafa şekli ile ilgili sıkıntılarınız bittimi.bir kasktan bahsetmişsiniz nette çok baktım türkiyede yokm sanırsan bu tür bir şey.bilgi verebilirmisiniz sizden ricamm .bebeğiniizi sevgiyle büyütün sağlıcakla kalın

    YanıtlaSil
  4. Kirazim tum bebisler gezgin olsun, kucuk marco pololar:-))

    Yelizcim tesekkurler, darisi basiniza.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Esin,

    Idilin kafa sekli biraz daha duzeldi,saclar uzadikca egrilik az da olsa egrilik farkedilmiyor.

    Kask sanirim doktorlarinn ilac gibi yadiklari birsey. Kfanin egri olan bolumune gore ayarlaniyor. Doktor bizde gerek gormedi. Cunku Idilin yuzunde deformasyon yoktu.

    Eger kizinizdaki kafa deformasyonu goz ve kulaklarini farkli hizaya getirmediyse, 7.5 aylikken yatisina dikkat ederseniz kendi kendine duzelebilir. Zaten 8-9 aylikken yuzustu uyumaya basliyrlar. Bingildagi kapanana kadar daha esnek kafalari. Biz burda bir kemik doktoruna goturmustuk (osteopath diyorlar) o baktiginde emzik verin, emzikle emerken kafatasi hareketini situmule olur kafasinin duzelmesine katkida bulunur demisti. Bu da bir cozum olabilir.

    Ama en saglami uzman bir doktora gostermek. Ben burada bu konuda uzman bir doktor bulmustum ona goturdum.

    Daha ayrintili yardimci olabilirsem haber verin lutfen.

    Sevgiler
    Meltem

    YanıtlaSil
  6. sevgili melten verdiğiniz bilgilere teşekkür ederim .acaba beyin cerrahımı plastik cerrahmı inceler bu konuyu deli gibi araştırıyorum .önerilerinizi yapacağım ama maalesef emzik emmiyor .yinede çook teşekkür ederim .bebişinize sevgilerr

    YanıtlaSil
  7. Merhaba bu konuda uzman pediatre /cocuk doktorlari oluyor. Cocuk doktorunuz size yol gosteremiyorsa, isterseniz bir NURTURIA
    (http://www.nurturia.com.tr/)ortaminda paylasin belki ordan biri yardimci olabilir. Maalesef ben isin Turkiye ayaginda yardimci olamiyorum.

    Emzik benim kizim da almiyordu, 8-9 aylikken uyurken vermeye basladim. Aldi simdi de sadece uyurken kullaniyor. Sanirim basinin duzelmesinde etkili oldu.

    Bir de benim blogumda faydali linkler altindaki ingilizce kaynakalara bakabilirsiniz. En son Ingiltere'den bir ornek vardi.

    Bebisinizin kafasi duzelir merak etmemeye calisin (zor ben de cok taktim kafama)
    Bu arada son bir not, kafa tasindaki egriligin gelisimi ve beyin fonksiyonlari uzerinde hicbir etkisi yokmus. Doktorlarimiz oyle dedi/ Iciniz ferah olsu.

    sevgiler
    Meltem

    YanıtlaSil