20 Ocak 2010 Çarşamba

11. ay

Doğum günü için geri sayım başladı. Geçen yıl bu zamanlarda iş yerindeki masamda otururken rahat bir pozisyon bulmak tonton ailesi gibi vücudumu eğip bükebilmeyi çok istemiştim. İşyerindeki saatler nasıl uzun gelirdi. Akşam eve gelip uzanınca yattığım yerden kalkma akrobasileri, gece sol tarafta uyumaktan kaynaklanan ağrılar. Bilinmeyen doğum ve korkular. Şimdi hepsi ne kadar uzak, hamileliği, doğumu özlemle düşünür buluyorum kendimi kimi zaman (çocuk sahibi arkadaşlar söylerdi ve ben nasıl yani olurdum, yaşa ve öğren). Sonra kendimi dürtüp yorgunlukları, zorlukları hatırlatıyorum, yaş oldu 37, ne zaman, hangi enerjiyle yapıcan ikinci diye.

Evet İdilkuş bir yaşına yaklaştı. Zaman su gibi akıp geçti (arada geçmediği zamanlar oldu ama bu da geçecek diye onları da atlattık neyseki) Evet bire bir kala İdilcim nerelerde?

Yürüme konusunda baya bir güven kazandık ama babamız etrafta olunca parmağını tutuyoruz onu istediğimiz yerine götürebilmek için. Kıpır kıpırız bir dakika durmuyoruz. Herşeyi incelemek, dokunmak istiyoruz. Evimizin misafir banyosundan sonra ebeveyn banyosu da idilin favori oyun alanları haline geldi. Özellikle susuz küvetin içinde otel şampuan, sabunlarını (itiraf otellerden özenle sabun şampuan yürütülür) al ver oynuyoruz. Küvet tıkaçını elimizden bırakmıyoruz. Tuvalet fırçası hayır kategorisine giriyor, elimizi uzatıp anne ve babanın yüzüne bakarak kafamızı iki yana sallıyoruz ve gülüyoruz. Belki fikir değiştirmişlerdir ne me lazım bir deneyelim yaklaşımı :-) 'Yeşil fare nerede?, kakasını yapmış mı?' diye sorduğumuzda (hem türkçe hem de italyanca), aynı sekilde ha ha ha diye cevap veriyoruz. Bazen bazı kelimeleri tekrar ediyoruz. Bu günlerde yüzümüzdeki organların isimlerini öğreniyoruz kulak, burun, dil, göz (minik kuşum herşey için iki farklı isim duyuyor, bir gğn yetti gari teker teker gelin derse şaşırmam). Kitaplarımızı ve onların kahramanlarını biliyoruz. Noel baba nerede diyince Noel baba kitabını kapıp getiriyoruz. Halkalarımızı takıp kule yapıyoruz. Unuttuğum vardır mutlaka ama ben bebişlerin öğrenme hızına yetişemiyorum.


11. ay kontrolumuz vardı ayın 18indeç Herşey yolunda, büyümeye devam ediyoruz. Artık günlük inek sütü içebiliriz.

Şimdi doğum günü planlama zamanı. Vizede bir aksilik çıkmazsa dayımız ve büyük teyzemiz gelecek 20 subata. Yuppiiii. Çifte doğum günü partisi yapacağız. Biri İdil'i ve annesini tüm hamilelik ve sonrasında yalnız bırakmayan otuz yaş ve üstü arkadaşlarımızla diğeriyse İdil'in bebiş arkadaşları ve onların aileleriyle. Vur patlasın çal oynasın.




1 yorum: